13 Ocak 2015 Salı

Rimeller ve Kadınlar

Ahh biz kadınlar ve rimellerimiz! Asla vazgeçemediğimiz tutkumuz. Bir kadın için en iyi rimelin henüz üretildiğine inandığı gün olmayacaktır diye düşünüyorum. Gizliden gizliye hep daha muhteşem bir rimelin karşımıza çıkacağı umuduyla yaşıyoruz.  Hayatımın rimelini buldum dediğimiz noktada dahi farklı rimelleri denemekten kendimizi alıkoyamıyoruz çünkü her zaman daha iyisini bulma ihtimaline olan inancımız elimizden alınsın istemiyoruz.
Kirpiklerimizin gözlerimize kattığı anlama o kadar bağlıyız ki, kirpiklerimiz gür de olsa, uzun da olsa rimelsiz bir makyaj düşünemiyoruz. Hatta biliyorum (boşuna gizlemeyin) bazılarımız rimelsiz bakkala gitmek istemiyoruz. Fotoğraflardaki o hınzır bakış, o gizemli duruş, o ışıldayan gözler hep rimeller sayesinde sanıyoruz. Belki azıcık da haklıyız.

Anlaşıldığı üzere bugün ki konumuz rimeller:) Sizlere kullandığım rimellerin ikisi hakkında yorum yapacağım. Çok fazla rimelim var ama en fazla kullandıklarımdan başlamanın en doğrusu olduğunu düşünüyorum:)
Rimel koleksiyonum, marka marka ayırmaya çalıştım. Üst sol köşede de paketleri henüz açılmamış yedeklerim var:)



Bugün bahsedeceğim iki rimelde Lancome markasına ait. İlki Lancome Hypnose, bunu arkadaşım Burcu'yla 2004 senesinde keşfetmiştik (zaten o yıl piyasaya sürüldü diye hatırlıyorum) ve o günden beri hala makyaj koleksiyonumun demirbaşlarından.

Kıl fırçalı bir rimel olan Lancome Hypnose'un en güçlü yönü bana sorarsanız hacim vermesi. Yapısı, kirpiklerde duruşu, kalıcılığı, simsiyah rengi ve akmaması diğer artı yönleri. Yukarıda gördüğünüz tüm rimeller bir yana Hypnose diğer bir yana benim için. Tek katla bile çok güzel sonuçlar elde ettiğim, 2004'den bu yana kendi adıma daha iyisini arayıp da bulamadığım biricik rimelim.

İkinci rimelim ise Lancome Oscillation. Bu rimeli de yine çıktığından beri kullanıyorum, yanlış hatırlamıyorsam 2008'di. Aslında buna demirbaşım diyemem ama el alışkanlığı alıp depoladığım bir ürün diyebilirim.


Daha ince fırçalı (kıl fırça değil, polimer dikenli), titreşimli bir rimel. Titreşiminin hiçbir işe yaradığını düşünmüyorum. Defalarca titreşimli ve titreşimsiz denedim ürünü hiç fark göremedim. Eğer titreşiminden medet umuyorsanız hiç almayın derim. Bu maskarayla ilgili genelde olumsuz yorumlar duymuş olsam da ben o kadar olumsuz değilim. Hatta hala stoğumda 1 tane olduğuna göre gayet memnunum. Peki benim beklentim neydi bu rimelden? Benim beklentim kirpiklerimi biraz daha uzatmasıydı ve bunu yerine getirdiğini düşünüyorum. Genelde Lancome Hypnose'la beraber kullanıyorum.  Eğer Lancome Cils Booster xl rimel bazını (bu da yanılmıyorsam 2005'den beri demirbaşım, hatta en son iki kutu bu bazın Oscillation versyonunu aldım. Hala kullanıyorum) kullanmıyorsam Hypnose'la hacim verip, bununla uzatıyorum. Ben yapışma sorununa da çok iyi çözüm bulmuş bir ürün olduğuna da inanmıyorum. Yapışma biraz uygulamaya zaman ayırmayla alakalı bence. Eğer öyle hemen sür çık isterseniz (ki ben eğer özel bir gece için hazırlanmıyorsam daima aceleciyim) illaki kirpikler yapışıyor. Çok kafaya takmamayı öğrendim ben zamanla. Ya kafayı takmayacaktım ya zaman ayıracaktım ben takmamayı seçtim:)
Peki rimelli halimizle rimelsiz halimiz gerçekten biz kadınların abarttığı kadar değişiyor mu? Bakalım:)









           NEDERSİNİZ?

Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Sorularınızı ve yorumlarınız bekliyorum. Keyifli akşamlar...

Sevgilerimle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder